Nisa Kayacı, Kurumsal Servis Yönetimi Müdür
“NASILSIN?”
Doğduğumuz günden beri en çok duyduğumuz sorulardan biridir herhalde.
Konuşmaya başladığımızda bu soru için öğrenilen ilk cevap ki belki de bu nedenle bazen pek düşünmeden belki de o zamanki gibi olmak istediğimizden genellikle verdiğimiz yanıt, “İYİYİM”.
Peki nedir “İYİ OLMAK” sizce?
Vücudunuzda ağrıyan bir yerinizin olmaması mı? Son model bir arabaya sahip olmak mı? Ruh eşinizi bulmuş olmak mı? Bir sahil kasabasında yaşamak mı? Üst düzey bir yönetici olmak mı? Birçok dosta sahip olmak mı? Hepsi mi?
Kişiye hatta kişinin de anına göre değişebiliyor değil mi?
O zaman iyi olmak, içimizdeki orkestranın o an istediğimiz şarkıyı en iyi şekilde çalabilmesi desem ne dersiniz?
İnsanı orkestraya benzetmek hoşuma gidiyor. Birbirinden farklı “BEN” lerden oluşan bir topluluk gibiyiz sanki. Çocuk ben, yetişkin ben, ebeveyn ben, eş ben, çalışan ben, yönetici ben, arkadaş ben, …Müzisyenlerin sayısının zamanla değiştiği, farklı şarkıların ve çalgıların denendiği, aynı şarkıların bile farklı zaman veya ortamlarda farklı çalınabildiği bir orkestra adeta. Üstelik önemli olan tek bir şey için oluşturulmuş bir topluluk: İYİ OLMAK.
Çünkü iyi olduğumuzda dayanıklı ve yaratıcı olabilmemiz daha kolay.
Bu yazıyı yazmaya niyet ettikten sonra günlerce iç ve dış birçok alanda yaşanan olaylar nedeniyle kendimle buluşmam gecikti. Kimi zaman gerilim arttı, kimi zaman direnç. Buluşma anı akışa izin verdiğim andı. Açık devreler kapandı ve doğalımda olan iletken ortam işini yaptı.
Farklı alanlarda yaşanan olaylar demişken örneğin fiziksel olarak iyi olma halimizi ele alalım. Farklı benlerin farklı fiziksel durumlar istediği bir anı hayal edelim. Trambolinde çılgınlar gibi zıplamak isteyen çocuk ben, iş arkadaşıma zıplarken görünmek istemeyen yönetici ben, eşimle el ele eğlenmek isteyen eş ben, diz ağrısını artırmak istemeyen yetişkin ben. Doğal süreç içerisinde kimi zaman birbiriyle çatışan bu benlerden hangisinin ne zaman ve ne kadar ön planda olacağının belirlenmesi, sonuçlarının da gözlemlenip değerlendirilmesi önemli bir konu bence.
Tam da bu nedenle her orkestrada olduğu gibi içimizdeki orkestrada da tüm müzisyenlerin yeteneklerini bilecek ve sergilemelerine olanak sağlayacak, çalınacak esere karar verecek ve eseri yorumlayacak, provaları yönetecek ve performans icra edilirken tempoyu gösterecek bir şefe ihtiyaç var. Orkestra şefinin çok iyi bir dinleyici olması ve yargısız durması gerektiği açık sanırım. Bu özellikler size de koçluğu anımsattı mı?
Koçluğa insanın yaşamının kendisi olarak bakarsak orkestra şefimiz içimizdeki “KOÇ BEN” olabilir mi?
Varlığıma koçluğu eklediğim günden beri koç ve koçinin kendi iyi olma tanımları doğrultusunda buluştuklarını, dünyada bu kadar insan varken o anda ellerindeki aynalarda en çok birbirlerini görebildiklerini düşünmüşümdür hep.
O zaman insanın kendisine yaptığı koçluğu da kendisiyle buluşması, iyi olma halini bulması ya da hatırlaması olarak tanımlayabiliriz bence.
Kimsenin bize kendimiz kadar vakit ayıramayacağını, bizi kendimiz kadar yakından ve her yönüyle gözlemleyemeyeceğini yani kimsenin bizi bizden daha iyi tanıyamayacağını bildiğimize göre orkestra şefimize güvenerek ahengimizi yakalayıp ritmimizi bulmalıyız.
Profesyonel olarak verilen koçluk hizmetinde koçinin içindeki KOÇ BEN e yol arkadaşlığı yapıldığı canlanır gözümde çünkü ancak KOÇ BEN bütünsel olarak bakabilir koçiye. Fiziksel olarak iyi olmama durumunun duygusal iyilik halini de etkileyeceğini bilir. Sosyal iyilik halinin çevresel iyilik haliyle bağlantısını görebilir. Sadece mesleki ve finansal iyilik hallerinin değil aynı zamanda entelektüel ve ruhsal iyilik hallerinin de bütündeki yerlerine hakimdir. Bana kalırsa buradaki en kritik konu iyi olma halinin kişiye ve kişinin de içinde bulunduğu duruma göre değişkenlik göstermesidir. Bu sebeple o anda çalınacak şarkıya ve onun nasıl yorumlanacağına bu bütünsel bakış açısıyla şef karar vermelidir. Şefin bu yolculukta profesyonel bir koç tarafından desteklenmesi kişinin kendisine sağlayabileceği en büyük faydadır.
Faydalanalım çünkü iyi olan bireyler iyi bir toplum oluşturur, iyi olan bir toplumda bireylerin iyi olma şansı daha yüksektir.
Şu anda sizde hangi BEN ler var?